8 Temmuz 1997 Salı

Levent Duragi

Otobus duraginda konusmadan bekleyen bir cift kafa
neye baktigimizi bilmeden kafa ceviriyoruz,
damdaki kusa, yerdeki camura, cizilmis kaldirim taslarina.

sokak ortasinda ikimiz camurlu bir Istanbul sokagindayiz,
bahceli evler arasinda, sessiz bir bakkal onunude,
bekliyoruz gec kalmis dolu bir otobusu.

eve gitmeden alacaklarimi dusunuyorum,
annem pirinc almami istedi, bir de deterjan,
ampulleri unutma dedi,
ama param simdiden cebimden bosalmis
cuzdanim agir bir rejim sonrasi
koltuga cokmus bir ev hanimi gibi
erimis, hayatindan bezmis.

yeterince dusunsem belki seni iterim su su birikintisinin icine
hatta yeterince ugrassam belki gununu gece de yapabilirim,
ama nerede o takat?

sana baksam seni sevebilirim diye dusundum demin
belki de oyle, bakarsam tutulurum belki
sen olmayan bir sana.
gozlerim halen yerde, camurlu ayakkabilarimin
yerde cizdigi vadilere, ormanlara ve gollere bakmaktayim,
otobus halen gelmedi, belki de yurumeli,
yol uzun, ve bu sogukta nasil yurunur canim?
annem konusuyor duyuyorum, diyor ki:
"mantiksiz olma Emin, kafani kullan."

istemeden senin nefesini tutuyorum,
kokun boynumda bir kaskol gibi sicak,
sarilmasina engel olmak icin ellerim yetmiyor,
varligin, sessizligin beni boguyor,
seni dinlemiyorum, eve gitmek istiyorum.

Emin Saglamer