Bos sozler kadar bile agir degil bu satirlar,
cunku bos konusanlara derdini anlatir,
derdini kendi anlayamayanlar.
Istediklerini versek de, ellerindekini alsak da
mutsuzluk yanlarinda oturur. Bos eller,
bos gozler, baksam belki beni de calar,
hayir korkmuyorum desem de,
dolaptaki karanlik alnimdaki ter.
Bos sozler butun bunlar,
bos insanlar gibi, esner durur bu satirlar,
hatta yazani bile etkiler bu rehavet,
coker parmak aralarina, yerlesir tirnaklarina,
elindeki sonsuz cizgilere bile sicrar bu veba,
ve her sene keser daha derin kansiz bir yara.
Simdi okuyorum senin bos kitabini,
satirlarini ben yaziyorum,
bak cumle ustune cumle,
hatali, bazen cok uzun,
gulunc, bazen cok kisa,
hatta dusukleri bile var.
Birak elindeki su dolu kasigi,
bogamazsin korkularini,
senelerdir dolmayan kuyuyu
sen simdi doyuramazsin.
Catlayan damarlarina ver kendini,
ruzgar bile bu kadar kuru degildir.
Verecegim sele seni,
topragina saril, taslarini topla
dibini gor son defa,
ipine saril ama unutma
geldigimde,
verecegim sele seni.
Emin Saglamer