bir daha nefes aldim gunun su aninda
arka bahcenin sakin, gecmisi yuklu bir kosesinde.
neye ugradigimi bilmeden
boncuk bulmusum gibi gulumsuyorum
daha saat bes bile olmamis
ortalikta ne pasta nede cay var.
oturmusum beyaz bir sandalyeye
gunes bulut demeden gokyuzunu seyrediyorum
keyfime diyecek yok, cocukmusum mesela.
kirazlari bocekler bu sene yemis bitirmis
bahce insan kayniyor, bir dut agacina,
bir kiraza, bir erik agacina kosuyorlar.
ben karincalarin yuvasini yine bulmusum
zavalli hayvanlarin yuvalariyla oynuyorum
kucuk bir cocugun bilincsiz gaddarligiyla.
Cay coktan kaynamis, kurabiyeler de masada,
firindan bastan cikarici kokular geliyor
cukulatali pasta agir bir parfum surmus bir hanfendi gibi
daha odaya girmeden parfumuyle geliyorum diyor.
kuzenim yaramazlik yapmak icin gozumun icine bakiyor
ha desem ortalik karisacak, hatta gozlerine bakmam bile yeter.
bir anda masanin ustu karisiyor, bahcede meyva derdinde olan ekip
aniden bizim pesimize dusuyor.
sepetlerdeki kirazlar, dutlar,
bir karisiyor, cimen toprak birbirine giriyor.
tabii ki yakalaniyoruz,
ve bizi evde bazi cezalarin bekledigi soyleniyor.
Eve gitmeyelim diye elimden geleni yapiyorum o aksam.
Simdi de bu bahceden cikip gitmek istemiyor icimdeki insan,
butun haylazligimla, bir saga bir sola kosmak istiyorum
sorumsuzca, cocukca, yorulmadan
sirtimda havlular, arkamda annemin sesiyle.
Emin Saglamer