gunesin agirligi uzerime yikilmis bir golge
bastigim toprak beni kabul etmeyen bataklik
ictigim su zayifliklarim ve unuttuklarim
bir nefes yuzumu avuclamakta
kara saclar karismis ruzgara
elinde yabanci bir ter damlasi.
cebimde sana da yer actim
misket gozlerini ver elime.
seni goruyorum olmadigin yollarda
bir avrupa kokusu nemli sokak ruzgarinda,
soba borularinin nefesi gibi cazip.
elimde naylon torbalar, dolmus da tasiyor
kazandiklarim cebimi yirtmis, agliyorum.
uykum yok, geceye uyandim
ayaklarim mutfagi aramakta,
yerde bir aile yadigari hali,
hafiza cercevemde oturan misafirler,
kosede tanimadigim bir cocuk
ve pencerede cay icen
yasli konken teyzeleri.
sabahtir simdi disarda
kar vurur birinin annesine.
isiklar neden sonuk? karartma mi var?
kadife perdelere sarildim,
tenimde mor kumastan ortuler
pencere basinda sobasiz kaldim
koltuktaki lekeleri tekrardan saydim
uc pasta, dort cay, bir guve yemesi.
banyoda sular kesik
musluk asik yuzume islik caliyor.
derinlerde birseyler kayniyor,
duyuyormusun? sanki borular
sabah vurmus agzimi cagiriyor.
mermer yerde yabanci yuzler
ayaklarimi soguk disleriyle isirmakta,
onlar da bana guluyorlar biliyorum,
kapiyi kapatma, araliktan kahkalari gelsin,
gulen biri olsun yeter.
Emin Saglamer